Velhasıl Kelam :)

Tüm vücudunu baştan uca kaplayan o çirkin his. Sabah akşam içini kemirip duran, seninle uyuyan ve uyanan, gölgen gibi peşinden gelen o geç kalma korkusu. Bir şeyleri ertelemenin yarattığı rahatsızlık hissi. Yoruyor, zaman zaman çok şiddetli esen bir rüzgar gibi esip sarsıyor insanı. Bir ağaç gibi yaprakların dökülüyor sanıyorsun, soğuktan, sıcaktan, yağmurdan korunduğun o sağlam çatının uçtuğunu hissediyorsun. Öyle sert, öyle acımasız. Zaman kendi normalinde akmaya devam ederken, kalabalıkların arasında hızlıca ilerleyen insanları izlerken çakılıp kaldığın yerde sürüklenerek bir şeylere yetişmeye çalışıyormuşsun gibi çaresiz hissediyorsun. Yetişebileceğine dair umudun kalmamış. Ertelediğin her şeyin pişmanlığı kocaman bir yük omuzlarında. Onunla yatıp, onunla kalkıyorsun. Otursan da, uzansan da o ağırlık hiç eksilmiyor, bir gram dahi azalmıyor. Zamanın en can yakıcı tarafı, senin günlerce belki aylarca durup kaldığın yerde o akmaya devam ediyor. Vakit geçiyor, günler ve ge...